In English we often use an infinitive with to to talk about a person’s purpose.
We can also use 'in order to' or 'so as to'.
'So as to' and 'in order to' are more common before verbs like be, have, know etc.
Before a negative infinitive, we normally use 'so as' or 'in order'.
Notes for use of infinitive of purpose :
We say I came here to study English NOT I came here for studying English OR I came here for to study English.
We can use for + noun to say why we do something.
Infinitive of purpose example sentences | |
---|---|
Excuse me!? I just played with the kids to keep them entertained. | Pardon!? Sadece çocukları eğlendirmek için onlarla oynadım. |
I'm here with a plumber to fix the clogged toilet. | Tıkanmış tuvaleti tamir etmesi için bir tesisatçıyla geldim. |
Don't you have a cleaner to help keep the house clean? | Evi temiz tutmaya yardımcı olacak bi' temizlikçiniz yok mu? |
I think she went upstairs to get some sleep. | Sanırım uyumak için yukarı çıktı. |
I will try to talk to her to solve the problem! | Sorunu çözmek için onunla konuşmayı denerim! |
Are you here to talk about this issue, Nick? | Bu meseleyi konuşmak için mi buradasın, Nick? |
I need a couple of days to finish my projects... | Projelerimi bitirmek için birkaç güne ihtiyacım var... |
To guarantee our safety. | Can güvenliğimizi sağlama almak için. |
I wonder how many times you brought her here to watch the sunset. | Gün batımını izlemek için onu buraya kaç defa getirdiğini merak ediyorum. |
I brought him to see if he gets on well with Bear. | Bear ile iyi anlaşacak mı görmek için getirdim. |
I took a half day off work to bring Pogo to the vet. | Pogo'yu veterinere getirmek için yarım gün izin aldım. |
I think you are doing this on purpose to annoy me. | Bence beni kızdırmak için bunu bilerek yapıyorsun. |
Because I need the chicken stock to cook the rice in. | Pirinci haşlamak için tavuk suyuna ihtiyacım var çünkü. |
Can you check the price tag to see if they are sold by the kilo or individually? | Fiyat etiketine baksana bi' sarımsak kiloyla mı satılıyor taneyle mi? |
Mike just went to get us some drinks. | Mike şimdi bize içecek birşeyler almaya gitti. |
Arrgh... I can't believe he suggested leaving Pogo to take the room!!! | Ahh... Odayı almak için Pogo'yu bırakmamı teklif ettiğine inanamıyorum!!! |
Alright, I need one of you to help me open the door. | Pekala, birinizin kapıyı açmama yardım etmesi gerekiyor. |
We can find you a better house to live in. | Sana yaşaman için daha iyi bir ev bulabiliriz. |
Yeah, they reduce the price to get rid of them. | Evet, elden çıkartmak için fiyatlarını düşürüyorlar. |
What? Excuse me! Are you just calling to tell me this now? | Ne? Nasıl yani! Bunu söylemek için şimdi mi arıyorsun beni? |